19.1.10

Otobüs

...


Kuru soğuk burnunu ve parmak uçlarını buz kesmişti. Kabanının içinde kaybolma arzusuyla durakta bekleyen kalabalığa daldı. Gelip giden otobüslerle kalabalık azalırken soğuk artıyordu. Bekleyen bir avuç insan kalmıştı ve yakınlardaki duraklarda ise hâlâ uzun sıralar vardı. Sonunda kırmızı şeritleriyle bir otobüs belirdi ve durdu, gelmesi gereken saatten erken gelmişti. Kapıları açıldı ve insanlar aceleyle içine koşuşturdular.

Garip bir his peydahlanmıştı içine ama o da bindi, biletini verip bir yere geçti. Çantasına sımsıkı sarıldı. İneceği yeri kaçırmamak için durakları izleyecekti, bu yüzden bakışlarını pencereden dışarıya dikti. Geç olmuştu ve kendi otobüsünü bekleyecek zamanı yoktu. Biraz daha uzakta inip yürümeyi planlamış ve arkadaşının ona söylediği numaraya binmişti. Neydi o numara, düşüncesi ansızın belirip yok oldu. Otobüsün kapıları hâlâ açıktı, sürücü henüz geri dönmemişti. Bir an düşünüp adamın ne ara çıktığını görmediğini fark etti. Omuz silkip camdan dışarı çevirdi bakışlarını. İnsanların konuşmalarını duyar gibi oldu bir süre sonra.

"Bu otobüs ne tarafa gidiyor?"
"Nerden geçtiğini biliyor musunuz?"
"Hayır, emin değilim. Siz biliyor musunuz?"
"Hangi yoldan gidiyor? Bilmiyorum."

Zihnini kurcalayan bu soru karmaşaları arasında aracın hareket ettiğini hissetti. Sorular tekrar başlamıştı, bu sefer tek bir kişiye yönelmişlerdi ve çeşitli semt ya da bölgelerin adlarını taşıyorlardı. İsimleri duyuyordu, ama silinip gidiyorlardı aklından. Sürücü hepsine cevap verdi, hepsini onayladı. Otobüs, motor sesi ve metal gıcırtıları ile gecenin içinde ilerlemeye devam etti.


Kafasını sertçe çarptığı cam sayesinde ayıldı ansızın. Etrafına baktı. Şimdi otobüste birkaç kişi daha vardı. Dışarı baktı, tanıdık gelen hiçbir şey yoktu. Tam dudaklarını arayıp bir şey diyecekti ki yaşlıca bir kadın eğiliverdi üzerine, "ineceğin yeri geçtin sen. Arkada kaldı o durak, buradan inip geriye yürümelisin."
Evet, diye düşündü. Yerinden kalkıp kucağındaki çantasıyla otomatik kapıya yöneldi, aşağı indi. O iner inmez, araç hareketlendi ve dönüp de ardına baktığında orada hiçbir şey göremedi. Ne bir araç, ne bir siluet ne de bir ses vardı.


...

No comments:

Post a Comment